Girit ve Miken Resim Sanatı
Girit adası çevresinde M.Ö. 3000 sonlarından M.Ö. 2000 yılı sonlarına kadar süren ve genellikle Yunan öncesi adı verilen büyük ve parlak bir uygarlık gelişmiştir.Heykel dalına fazla rağbet edilmemiş olan Girirt sanatında resim ve çok renkli dekorasyon büyük önem taşımaktadır.Girit uyarlığının erken çağlarında doğal taş yüzeyini taklit eden ve teknik sırrı bugünde bilinmeyen seramik kap kacak üzerinde ,koyu sarıdan koyu kırmızıya kadar değişen renk nitelikleriyle zenginleşen geomerik süsleme motifleri gözükür.motifler M.Ö.20 yy.dada ev süsleme motiflerinde benzerlerini gördüğümüz doğal bitki stilizasyonlarıdır.M.Ö. 19.yy.Camares vazoları adı verilen örneklerde karşımıza çıkan çok renkli süslemede karşımıza çıkan çok renkli süslemede geometrik stilizasyon azalmış ,bunun yerini bitki süslemeleri ve hayvan motifleri almıştır. Kırmızı,portakal rengi,sarı ve beyazın egemen olduğu renk düzenlerinde büyük hüner vardır.
Seramik kap kacak süslemesini resimle ilgili sorunlar arasına katmak ,önemli resim örneklerinin bulunamadığı yada henüz başlamamış olduğu çağların renk ve desen zevki hakkında fkir edinebilmek için bir zorunluluktur.Nitekim ileride hemen hemen bütün anıtsal örneklerinin kaybolmuş olduğu Antik Yunan çevresinin resim sanatını anlamak için baştan başa seramik üzerinde yer alan resimlere bakılacaktır.
Girit uygarlığının Mısır la olan sıkı ilişkileri nedeniyle Mısır resminde görülen kadının daha açık renklerle resmedilmesi gibi bazı özellikler Girit resmindede görülür.Ancak bu türden etkilenmeler dışında Mısır resim anlayışından bütünüyle farklıdır.Girit resmi her şeyden önce kendi prototiplerine bağlıdır.
Girirt resminin büyük ayrıcalığı ,rengin kullanımındaki yürekli,parlak ve gerçekliğinde ötesine taşabilen hünerdir.Bir maymun figürünü mavi renkte gösterebilen bu cesaret ,Girirt in dünyay bakış tarzını anlamak için de bir ipucu sayılabilir.Öyle anlaşılıyorki bu tarz renkçi davranışlarda dünyasal ilgilerden uzak olmak değil ,ama çevreyi çekici ve coşkun bir biçimde ifade etme isteği vardır.Ayrıca şuda hatırlanmalıdır ki,resimlerin bulundukları mekanlar ışık almıyordu bu nedenle kuvvetli renkler kullanmak bir zorunluluktu.
Girit uygarlığının kendisini büyük kara topraklarından uzak tutabilmesi uzun sürmemiştir. Kuzeyden göçle gelen ve Polonez yarımadasına kadar sızan ,orada yerleşen kabileler kısa zamanda Girit’le ticari ve kültürel alışverişe başlamışlardır.Polonez yöresinde kurulan ve Miken uygarlığı adı verilen kültür çevresinin ,önceleri Girit uygarlığının yalın taklidi olduğu düşünülmüş ,ancak bu uygarlığın orijinal özellikleri fark edildikçe bu kanı bırakılmıştır.
Miken resmi renk ve desen yönünde Girirt’te rastladığımız aynı özgür davranış göze çarpmaz.Yinede bu resimlerde yer alan figürlerde atak hareketlerin ve hamle çabalarının yakalanmaya çalışıldığı görülür.Bu özellikle Girit resminde ki kadar hünerli değildir.Bazen en hızlı bir kaçış hareketinin bile donmuş olduğu dikkati çeker.