Frig Sanatı
Frigler, MÖ 1.200’lerde Balkanlardan Ege Göçleri sırasında Trakya ve Boğazlar üzerinden Anadolu’ya gelmişlerdir.
MÖ 8. yüzyılda Kral Midas zamanında Orta Anadolu’da güçlü bir krallık kurmuşlardır. Başkentleri Polatlı (Ankara) yakınlarındaki Gordion’dur. Kral Midas, bir yandan Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Urartu ve Asur, diğer yandan Batı Anadolu sahilleri ve Yunanistan ile ilişki kuran Anadolu’da Demir Çağı’nın ilk kralı olmuştur. MÖ 700 yıllarına doğru Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya giren Kimmerlerin baskısı sonucu zayıflayan Frigler, Perslerin Anadolu’yu istilası sonucu yıkılmıştır.
Frigler; başlangıçta Eskişehir, Afyon, Ankara ve Sakarya vadilerini ve Kızılırmak çevresini içine alacak şekilde Orta Anadolu’da hâkimiyet kurarak güçlü bir uygarlık oluşturmuşlardır. Yaşadıkları bölgenin coğrafi zenginliğini (iklim, orman, plato, sulak alanlar, ovalar vb.) sanat eserlerine yansıtmışlardır. Başkentleri Gordion başta olmak üzere Kızılırmak yayı çevresinde bulunan Kültepe, Alişar, Alacahöyük, Boğazköy, Pazarlı, Eskiyapar, Maşathöyük gibi şehirler, Frigler ve onların sanatı hakkındaki bilgi edinilebilecek önemli yerleşim yerleridir.
Gordion müstahkem bir şehir olup kalın surlarla çevrilidir. Yapılarda önde giriş holü ve arkasındaki büyük salondan oluşan iki odalı megaron plan kullanılmıştır. Dikdörtgen plana sahip olan bu yapılar taş, kerpiç ve ağaçla inşa edilmiştir. Yapıların ön cepheleri pişmiş topraktan bezekli levhalarla, bazılarının tabanları da yine geometrik motifli renkli mozaiklerle süslenmiştir. Çeşitli motifler halinde karşımıza çıkan bu boyalı levhaların en güzel örnekleri Gordion ve Pazarlı’da bulunmaktadır. Bunlar; savaşçılar, aslan-boğa boğuşmaları, insan başlı at gövdeli veya kuş başlı varlıklar, hayat ağacının iki yanındaki keçileri gösteren figürler gibi konuları içermektedir.
Figlerin diğer önemli yerleşim yeri olan Kültepe, Hititlerden sonra MÖ 8. yüzyılda Friglerin egemenliğine girmiştir. Bu dönemde önemini kaybetmeye başlayan kent kalın bir duvarla çevrilmiştir. Buradaki Frig eserlerinde Asur, Yunan, Geç Hitit ve Urartu etkileri görülmektedir. Yapılan kazılar sonucunda burada çok sayıda Frig seramiği bulunmuştur. İÖ 676’da Friglerin Kimmerler tarafından yıkılmasının ardından onların toprakları üzerinde Lidya Devleti kuruldu. Ancak Kültepe’de oturan Frigler, Lidya’ya bağlı olarak yaşamlarını sürdürdüler. Friglerin hızla genişlemeyesiyle ele geçirilen bir diğer önemli yerleşim yeri de Alişar’dır. Kerkenez Dağı’nda (Sorgun) ortaya çıkarılan Frigce yazıtlardan burada da bir Frig kenti kurulduğu anlaşılmıştır. Frigler Dönemi’nde kentin mimari düzeninde bazı değişiklikler yapılmış, iç kale eski temelleri üzerine yeniden inşa edilmiştir. Bu dönemde Alişar, siyasi ve kültürel açıdan önemini kaybetmiştir.
Friglerden günümüze kalan en önemli sanat eserlerinden biri de tümülüslerdir. Kral ailesi ve asil zenginler öldükten sonra üzeri büyük toprak tümseklerle örtülü, ardıç ve sedir ağacı gibi kütüklerle yapılmış mezar odalarını içeren tümülüslere gömülüyorlardı. Bunun için geniş uzun çukurlar kazılıyor, içine tahtadan odalar yapılıyor ve çukurun etrafı moloz taşlarla dolduruluyordu. Ölen kişi, hediyeleriyle birlikte tahta odaya yerleştirildikten sonra üstüne çatı örtülüyor ve çatının üzerine büyük taş yığını konuluyordu. Bunun üzerine de toprak veya kil yığılmak sureti ile tümülüs yapılıyordu. Ayrıca mezar odalarındaki ölülere sunulan hediyelerin zenginliği ve çeşitliliği gömülen kişinin önemini belirtiliyordu.
Kaya anıtları, Frig mimarisindeki en çarpıcı örnekler arasında yer almaktadır. Frigler’in dinsel yaşamı hakkında bilgi vermesi bakımından önemli olan anıtlar, doğayı ve bereketi simgeleyen ana tanrıçaları için yaptıkları dini yapılardır. Bu anıtlar için su kaynakları, tarlalar ya da ormanların yakınlarındaki kayalık yerler seçilmiştir. Bu yapılar; ana kayaya oyulmuş ön cephe, basamaklı sunaklar ve nişlerden oluşmaktadır. Günümüze ulaşan onlarca kaya anıtları arasında en ünlü olan Yazılıkaya’daki (Eskişehir) Midas Anıtı’dır.
Kaynak: Genel Sanat Tarihi 10, MEB, 2018.